Sofranıza Bir Sandalye Daha Ekleyin
Uzm. Psikolog Burçin DEMİRKAN
Aylarca belki de yıllarca eşinizle sessiz sedasız baş başa oturduğunuz yemek masanıza cicili bicili bir sandalye eklendiğini ve ailenizin giderek büyüdüğünü düşünün. Ne güzel bir manzara değil mi? Karnımız tok da olsa her akşam yemek masasında bizi karşısında görmek isteyen bir babayla büyüdüğümden olsa gerek Yusuf Emin doğduğunda en büyük hayalim bir an önce sofrada bize eşlik etmeye başlamasıydı. Fakat Yusuf Emin bu hayallerime pek de olumlu destek vermedi.
Dokuzuncu ayına girdiğinde masamızda yerini hazırladık. Ancak öyle hareketli bir bebek ki beş dakika oturmak ona adeta zulüm geliyordu. Birkaç ay boyunca her yolu denedik. Döküp saçması, etrafı kirletmesi pek de umrumda değildi, yeter ki bizimle oturmaya alışsın istedim fakat maalesef o kazandı. Büyük bir hevesle aldığımız mama sandalyesi şimdi bir köşede toz tutmuş halde. Kendisi de biz yemek yerken yanımıza gelir, ağzına bir lokma alır, hop yeni bir muzurluğa koşar.
Aile sofrası kişiliğini geliştirir
Bebeğimin yemek masasında bize eşlik etmesi benim için sadece huzurun göstergesiyken aslında durumun o kadar da basit olmadığını öğrendim. Çocuk Aile Danışmanı ''Burçin Demirkan'' bebeğin aile sofrasına geçişinin önemine dikkat çekiyor:
Bebek kendi yemeğini yemeyi aile sofrasında kolayca öğrenir.
Bebeklik ve erken çocukluk döneminde özbakım becerileriyle ilgili her yeni kazanım bebeğin özgüvenin artması için atılmış yeni bir adımdır.
Aile sofrasında kendi yemeğini yemesi için fırsat tanınan ve desteklenen çocuk aslında kendi kişiliğini geliştirmek için bir fırsat yakalamış olur.
Bebek seçmeyi öğrenir. İleride önüne her konan yemeği yememeyi de öğrenir. Ne kadar yiyeceğine ne yiyeceğine dair de farkındalık yaşar.
Bebeğinizi zorla yedirmeyin!
Psikolog Burçin Demirkan bebekleri zorla yedirmemek konusunda uyarıyor: “Birçok anne bebeğini kendi uzvunun bir parçası olarak görür. Bu sebeple çoğu zaman bebek değil, annenin zihni açtır. Bebeğine yeterince ısrar edebileceği için onu yemek masasına oturtmak yerine önden yedirir. Ancak gereksiz ısrarla bebeğin/çocuğun ruhunu istila ederek ona zarar verir. Bir gün aç kalan bebek hasta olmaz. Gerçekten acıktığında zaten yer. Fakat sık sık istilaya uğrayan bir bebek ileride kaygılı ve hayır diyemediği için öfkeli bir yetişkine dönebilir.”
Televizyonu kapatın
Psikolog Burçin Demirkan, televizyon karşısında yemek yedirilen çocukların ne yediğinin farkına varmadığını ve bu sebeple ileride kilo problemi yaşayabileceğine dikkat çekiyor ve annelere bebek beslenmesi için önerilerde bulunuyor:
“Yemek ve uyku gibi alışkanlıkları çocuğa kazandırabilmek için anne-babanın en az 21 gün tutarlı olması gerekir. Yemek yerken sert kartondan yapılmış hikâye kitaplarına bakmak da bazı bebekler için işe yarayabilir.”